Kapadokya 4. Gün

4. gün ilk gittiğimiz yer Mustafapaşa Köyü, eski adıyla Sinasos; Ürgüp'e bağlı. Mübadeleye kadar Türkler ve Rumlar'ın birarada yaşadığı köy. Tarihi dokusunu kaybetmemiş, mimarisinde Selçuk ve Hristiyan etkilerini taşıyor. Kilise, cami ve birçok manastır var burada. Asmalı Konak burada çekilmiş, yerli turistlerin tek istediği şey burayı gezmekmiş rehberden öğrendiğim kadarıyla.

 Maraşoğlu Köprüsü

 Aziz Nikola Manastırı'nda birçok hristiyan hacı oluyor, restorasyon çalışmaları üç yıl öncesinde bitirilmiş, o nedenle çok yeni görünüyor..

 Soğanlı Vadisi yürüyüş yolu

 Asker Çiçeği

 Tokalı Kilise

 Yılanlı Kilise

Keşlik Manastırı Archangeos Stephanos) Ürgüp'ün Cemil Köyü'nde. İki kilisesi, yemekhanesi, şarap yapılan yerler ve şapelleri mevcut. Keşişlerin rahatça ibadet edebilmek için burayı yaptıkları ve sayıları zamanla arttığı biliniyor. Buranın görevlisi Cabir Bey yıllardır gözü gibi bakıyor manastıra… Fransızca, ingilizce ve italyanca aktarıyor gelen turistlere bildiklerini, çay içmeden de bırakmıyor. Ziyaretçi defteri de var tabii. Anlattığına göre köyden evlenecek olan gençler damatlığını orada giyermiş ve manastırın en tepesine yerleştirilen testiyi vurmasını isterlermiş. Manastıra zarar verdiği için 'Damatlık' denen bu uygulamaın kaldırılması için uğraşmış ve yapmış da :)

 Roka

 Üç Güzeller

Kapadokyanın en çok fotoğraflanan peribacası ve Ürgüp'ün de sembolüdür.. Anne, baba ve çocuk olarak bilinirler ve bir efsanesi vardır. Efsaneye göre kralın kızı bir çobana aşık olur, onunla evlenir. Çocukları olmasına rağmen kral onları affetmez ve askerlerine onları bulmalarını ister. Askerlerden kaçan prenses 'Çatalkaya'da kaçamayacaklarını anladığı sırada bir mucize ister ve hepsi taşa dönüşür…

Erciyes Dağı