28 Mart 2010 Pazar

Sarayda Kahve Takdimi


Okuması çok zor bir kitap Saray Hatıralarım, boğuluyordum okurken... Çok fazla osmanlıca kelime var!!

Safiye Ünüvar, Osmanlı’nın son yıllarında Sultan V. Mehmed Reşad’ın sarayında yaşamış; sultanlara, şehzadelere, diğer saraylılara muallimelik yapmış. Kahve ikramını bile ihtişamla yapıyorlar.. Kitaptan aynen aktarıyorum..

Reislerine “Kahveci Usta” tabir edilir. Sırmalı, incili ve ortası tırtıl diye işlenmiş, etrafı saçaklı yuvarlak kahve örtüsü vardır. Bir taraftan biraz büküp iki saraylı avuçları içine dikkatlice sıkıştırırlar. Diğer büyük kısmı ön tarafa sarkacaktır. Tuttukları gümüş veya altın tepsideki zarflardan birini alır, fincanı yerleştirir. Yine kahveci kızlardan birinin tuttuğu gümüş veya altın zincirlerle asılmış ayaklı leğen şeklindeki sıcak kıvılcımlı külde hararetini muhafaza eden kapaklı güğümlerden kahveyi fincana koyup (eğer gelen misafir şayanı hürmet ise) bizzat kahveci usta ikram eder. Bahsettiğim zarf ve fincanlar ekseri evlerin camlı dolaplarında veya büfelerinde görülmektedir. Aynı kahve usülünü Mısır’da kral sarayında, Valide Paşa’nın, Sultan Melik'in, Prenses Nimet Muhtar’ın, Prens Ömer Tosun Paşa’nın, Prenses Şirgar’ın saraylarında da gördüm. Hasılı zarif ve terbiyeli Çerkez kızlarının, iki parmakla kahve takdim etmeleri, görenleri hayran bırakırdı (Saray Hatıralarım, S. Ünüvar, sy. 106).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder