29 Ocak 2012 Pazar

"kendimi durduracak değilim" Fırat Budacı


Bakmak
Nesneye Bakmak
Onlarca şirket çalışanı gördüm bu sabah. Her zamanki gibi canlı, dinamik, aktif... işte Türkçe'de ne kadar davetkar kelime varsa bünyelerinde toplamışlardı. Uzun zamandır bakıyorum onlara. Bugünlerde yeni bir aksesuar eklendi görüntülerine. Sabah saatlerinde şirketlerine giderlerken ellerinde bir bardak taşımaya başladılar. Her gün kaldırımda yürüyen bir iki tane karton bardak görüyorum. bir poşetin içinde taşımıyorlar bu bardakları, su isteyen babamıza götürürken tuttuğumuz gibi taşıyorlar. Kahvenin, plaza dünyasında 'kahvem' adını alarak bir arzu nesnesi haline dönüştüğünü biliyorduk. Ama eskiden her şey şirketin içinde olup bitiyordu. Şimdiyse şirketlere dışarıdan bardak bardak kahve taşınıyor. Bir sabah, İstanbul'un en kalabalık meydanı Mecidiyeköy'de, elinde cam bir bardakta su taşıyan insanlar görseniz, ya bu insanların tümden delirdiğini ya da kendinizin delirerek fantastik bir halüsinasyon gördüğünüzü düşünmez misiniz? Bardağın karton olması ve içinde kahve olması, bu garip görüntüyü ne kadar normalleştirebilir? İşte bir tane daha geliyor. Elindeki bardağa bakıyorum. Taşıyanına bakmaya vaktim kalmıyor. Bardak hızla geçiyor yanımdan. Metroya giriyorum.
Sayfa: 117
Şirketten bir arkadaşımın 'mulaka okuman lazım' deyip bana bıraktığı bu kitap dişçi olan Fırat Budacı'nın Uykusuz'daki yazılarının derlenmiş hali.. Küfür etkisi yaratan cümleleriyle aha bu ben miyim acaba dedirten yazılar yazıyor ve tabii ki hiç bir şeyi beğenmiyor :) gidip bir Uykusuz alın, hislerinize tercüman olsun :)

Kaç Yıl Oldu Kitabı'ndan da örnekler vereyim sizlere..
•    Emel Acar, katıldığı bir sağlık programında "Oksijensiz bir hayat düşünemiyorum," diyeli 2 yıl...
•    Pop şarkıcısı Tuğba Özerk, "Bana da lo lo loo yaparsın artık" ve "Honore de Balzac Vadideki Zambak" sözlerini aynı şarkının içinde kullanmayı başaralı 5 yıl...
•    Bush, televizyonda heyecanla futbol maçı izlerken, hızla yediği çubuk krakerlerden biri boğazına kaçınca baygınlık geçirerek koltuktan düşeli 8 yıl...
•    Günde 200 sayfa kitap, 7 tane gazete okuduğunu söyleyen Çelik, "Dongi Dongi" diye bir şarkı yapalı 8 yıl...
•    David Copperfield'in gösteri sırasında sahneye çağırarak yok ettiği Atilla Taş, geri döner dönmez nasıl kaybolduğunu açıklayarak şovu yok edeli 11 yıl...
•    Serdar Ortaç, ilk bestelerini Commodore 64'te yapmaya başlayalı 16 yıl...
•    Pink Floyd, "The Wall" albümleri ile yaptıkları katkı nedeniyle, İngiliz Milli Tuğla Dağıtıcıları Birliği tarafından şeref listesine alınalı 19 yıl...
•    Bülent Ersoy, gazino programında yanındakiyle konuşan Rıdvan Dilmen'e, "Şeytan mısın, Şam şeytanı mısın nesin, susar mısın?" deyince, Rıdvan Dilmen sahneye bira şişesi fırlatalı 21 yıl...
•    Dallas dizisinin kötü adamı JR'ı kimin vurduğu tüm Türkiye'de tartışılırken, Gölcük Belediyesi, hoparlörlerle, "Dikkat dikkat! Dallas dizisinde 'Ceyar'ı baldızı Kristin vurdu. Vatandaşlarımızın dikkatine sunulur,"  anonsu yaparak Gölcük halkını bilgilendireli tam 30 yıl olmuş.


Demeter Fragnance Library artık Türkiye'de..


Geçen ay bahsetmiştim bu parfümlerden.. Gratis satışa başladı, tabii tüm çeşit yok. Hanımeli, sabun, vanilya, lavanta, pembe greyfurt, bebek pudrası aklımda kalanlar.. Tercih edilebilecek parfüm Cin Tonik olacak sanırım :)
Fiyatı: 19.90 TL

Gratis Şubat katalogunu yayınlamış.. Bol indirimli ve Sevgililer Günü'ne
özel hediyeciklere ulaşabilirsiniz..
Mağazaları ve ürünleri için: http://www.gratis.com.tr/

Online Satış için: http://www.shibella.com.tr/the-library-of-fragrance